Sosyal medyada birçok kişi, kenedilerini evlerinde izole etmeye başladıklarından beri normalden daha yorgun hissettiklerini söylüyor. Normalde geç saatlere kadar uyumayanlar, şimdi saat 22’de uyumaya başlıyorlar. Birçok insan şu anda yoğun bir iş temposunda olmasa bile nasıl bu kadar yorgun hissettiğine anlam veremiyor.
Yaşadığınız yorgunluk ve bitkinlik hissi, fiziksel yükten ziyade COVID-19 ile ilişkili olabilir. COVID-19 hakkında yoğun endişe duymak zihinsel yoruluğu beraberinde getiriyor. Yorgunluğun, hem fiziksel hem de fiziksel olmayan nedenleri olabilir. 5 kilometrelik bir koşuyu tamamladıktan sonra dinlenmeyi hak ederiz ya da bir hastalıktan sonra, birkaç hafta boyunca yorgun ve bitkin hissedebiliriz. Ancak araştırmalar, yorgunluğun; stres ve endişe gibi psikolojik durumlardan kaynaklanabileceğini göstermiştir. Mevcut durumda, yorgun hissetmemizin nedeni, durumun monotonluğu bile olabilir. Bu nedenle, koronavirüs ile ilişkili psikolojik etkilerle uğraşmak bizi yıpranmış olabilir. Peki enerjimizi nasıl geri alabiliriz?
Uyum Sağlama Aşamaları
Üniversiteye başlayan öğrenciler veya yeni bir ülkeye taşınan insanların yaşadığı önemli değişikliklere baktığımızda, bir uyum sağlama ve geçiş dönemine ihtiyaçları vardır. Bu zaman alır ve aşamalar halinde gerçekleşebilir. Alışmanın ilk haftası, eski yaşam ve çalışma planlarını değiştirmeyi ve yeni etkileşimler kurmayı içerir. Bunlar genellikle dördüncü veya beşinci günde gerçekleşmeye başlar, bu süreden sonra hayat daha sabit ve öngörülebilir hale gelmeye başlar.
İzolasyonun ilk birkaç haftasında insanlar kendilerini endişeli ve üzgün hissedebilirler. Bu normal bir uyum sağlama aşamasıdır. Lütfen çok fazla endişelenmeyin ve bu durumu birçok insanın yaşayacağından emin olun. Uyum aşamalarını tamamladıktan birkaç hafta sonra kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.
Kendinizi anlatan bir günlük tutmak, yeni ortama alışmanızı kolaylaştırabilir. Düşüncelerinizi ve duygularınızı not etmek faydalı olabilir. Daha sonra ilerlemenizi gözden geçirebilir ve nasıl uyum sağladığınızı görebilirsiniz. Yeni yaşam tarzına yaklaşık üç ay sonra tam anlamıyla alışılabilir. Bununla birlikte, başlangıçtan yaklaşık üç hafta sonra oluşabilecek bir melankoli nöbeti veya moral bozukluğuna yenik düşebilirsiniz. İzolasyonun kalıcı hale gelmesi endişeleri artırabilir. Ancak bu aşamadan sonra bu umutsuzluk duyguları çoğunlukla geri dönmez.
Planları Öncelik Sırasına Göre Uygulamak
Yüksek enerjinizi nasıl koruyacağınıza dair bir sonraki ders, ölümle burun buruna gelen insaları gözlemlemekten geliyor. Endişe duymaktan, moral bozukluğundan veya düşük motivasyondan uzak durmak için, gün içinde planlı ilerlemeniz gerekebilir. Günlük bir plan yapmak, yaşamımız üzerinde bir miktar kontrol sahibi olmamızı sağlar. Fazla ‘boş zaman’ içinde olduğunuzu düşünmek, sizi hapsedilmiş hissine sürükleyebilir. Bu, insanların içe kapanık ve her şeye karşı ilgisiz hissetmelerine, uyku bozukluklarına ve kişisel hijyenlerini ihmal etmelerine neden olabilir.
Hayatta kalma çabalarının en uç örneklerinden biri, aniden doldurulması gereken bir zamanla karşı karşıya kaldığımızda yapılan planın faydasını görebiliyoruz. Sir Ernest Shackleton’ın gemisi Endurance 1915’te, Antarktika buzullara hapsolduğunda kaptan Shackleton, mürettebatına sıkı planlar uyguladı. 1898 yılında Antarktika buzullarında kış boyunca mahsur kalmış olan önceki bir sefer gemisi RV Belgica’yı hatırlıyordu. Kaptan herhangi bir plan yapmamıştı ve sonuç olarak mürettebat morali, özellikle de geminin kedisi Nansen’in ölümünden sonra çok bozulmuştu. Shackleton katı bir plan uygulayarak, yemek saatinden sonra herkese toplanma emri vermiş ve bu süreçte sosyalleşmeyi sağlamıştır. Bu faaliyet planı, küçük bir grup insanın uzun süre boyunca aynı yerde kapalı kalmasıyla orta çıkan sosyal monotonluğu önlemişti. Bu nedenle, sabahları geç vakte kadar uyumak iyi hissediyor gibi gözükse de, enerjinizi yüksek tutmak için oplan yapılması sizi daha iyi hissettirecektir.Böylece hem işinize hem de kendinize gerekli zamanı ayırabilirsiniz.
Fiziksel olmayan yogunluğun kaynağı ise kaygıdır. Salgın, insanları şaşırttı ve karasız hale getirirken bazılarınıda ciddi anlamda korkuttu. Tüm bu duygular uyku kalitesinin azalmasına neden olabilir. Uyku kalitesinin düşmesiyle birlikte daha yorgun ve endişeli hissedebilirsiniz. Bu döngüyü kırmak için egzersiz yapmak size fayda sağlayabilir. Dışardan kimsenin olmadığı bir vakitte yürüyüşe çıkmak veya evinizde egzersiz yapmak, fiziksel olarak kendinizi yorgun hissetmenize neden olabilir, ancak uzun vadede uyku kaliteniz artar ve böylece yorgunluk hissi giderek azalır.
Önceden plan yapmak ve hedef belirlemek artık hem mümkün hem de gerekli. Gelecekte, izolasyonun bittiğini hayal edin. Gecelecek hakkında iyimser düşünmek ve izolasyondan sonra yapmayı hedeflediğiniz planlarınız motivasyonunuzu yükseltmenize yardımcı olabilir.
Kaynak:
https://theconversation.com/here-is-why-you-might-be-feeling-tired-while-on-lockdown-135502