Virüsler bir insan grubunu diğerinden daha şiddetli bir şekilde etkileyebilir. 1918 senesinde yayılan bir grip virüsü yaklaşık 50 milyon insana bulaşmış ve özellikle genç yetişkinleri etkilemişti. 2015-2016’da Brezilya’da ortaya çıkan Zika salgını, hamile kadınlar üzerinde özellikle yıkıcı bir etkiye sahipti ve taşıdıkları fetüslerin beyinlerine zarar verdiler.
Harvard T.H’de epidemiyoloji yardımcı doçenti olan Dr. Michael Mina, Çin’de ortaya çıkan yeni koronavirüsün neden olduğu salgının yaşla birlikte daha tehlikeli hale geldiğini söylüyor.
Mina: “Vakalara bakıldığında 35 yaşın altında neredeyse hiç hastalık görülmedi. Ölüm oranlarının 40 yaştan 80’e doğru ciddi bir artış olduğunu görüyoruz.”
Geçen yılın sonlarında ortaya çıkan virüs, çoğunluğu Çin’de olan 80.000’den fazla vakaya ve 2.700 ölüme neden oldu.
Amerikan Tıp Derneği Dergisi’nde geçtiğimiz hafta yayınlanan bir araştırmada, Çin’deki ilk 45.000 vakanın % 80’inin hafif seyrettiğini belirtiyor. Teşhis edilen diğer % 20’sinde akciğer hastalığı, pnömoni ve organ yetmezliği gibi rahatsızlıklar mevcuttu. Tanı konmuş hastalarda genel itibariyle ölüm oranının % 2.3’ü olduğu gözlemlenmiştir. Çin’de 2002 yılında başlayan benzer bir virüs olan şiddetli akut solunum sendromu (SARS) da 60 yaşın üzerindeki insanları ciddi şekilde etkilemişti. Yaklaşık 8 aylık bir zaman diliminde 8 binden fazla kişi virüse yakalandı ve yaklaşık % 10’u hayatını kaybetti.
•JAMA çalışmasına göre koronovirüs şimdiye kadar 1-9 yaş arası çocuklarda %1 oranında görüldü. Bu yaş aralığındaki çocuklarda hastalık ölümle sonuçlanmadı.
•Çalışmada 70 yaşlarında olan hastaların % 8’i hayatını kaybetti.
•Ayrıca 80 ve üzeri yaşta olan hastaların yaklaşık % 15’i hayatını kaybetti. Dr. Mina, “80 yaşlarındaki birisinin hastaneden taburcu olmama riski oldukça yüksek”diyor.
Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ne göre, veriler erkeklerin vakaların yarısından fazlasını oluşturdukları için daha savunmasız olduklarını ortaya koydu. Korona virüsünden ölen erkek sayısı kadın sayısından iki kat daha fazla.
Uzmanlar New York Times’a, Çinli erkeklerin sigara içen kadınlardan daha fazla olmaları nedeniyle, kadınlardan daha çok etkilendiğini açıkladı. 2019’da yapılan bir Dünya Sağlık Örgütü çalışması, Çinli erkeklerin % 47.6’sının sigara içtiğini ortaya koydu. Ayrıca kadınlar genellikle erkeklerden daha güçlü bağışıklık sistemine sahiptir.
Birmingham Tıp Fakültesi Alabama Üniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar Anabilim Dalı Başkanı Jeanne Marrazzo, kalp problemleri, diyabet veya KOAH gibi akciğer sorunları olan kişilerin hastalık ve ölüm riskinin yüksek olduğunu söylüyor.
Koronovirüsten bebekleri nasıl koruyabiliriz ?
Hamile kadınlar bu enfeksiyondan etkilenmiş gibi görünmemekle birlikte, şimdiye kadar sadece birkaçı takip edilmiştir. Son zamanlarda The Lancet’te yayınlanan bir çalışmada Dr. Mina, COVID-19 ile enfekte olan dokuz kadının virüsü bebeklerine geçirmediğini ve yeni doğanların hastalığın en kötüsünden kurtulduğunu söyledi.
Bilim adamları çocukların nasıl korunduğunu tam olarak tespit edebilmiş değiller. Mina, çocukların virüs etkilerini daha iyi idare edebileceğini veya belki de önceki, ilgili bir viral enfeksiyondan bağışıklığa sahip olduklarını veya virüsün herhangi bir nedenle çoğalmadığını söylüyor.
Sağlık çalışanları da ciddi risk altında. Çoğu sağlık personeli salgının başladığı Hubei eyaletinde hastaları tedavi ederken en az 1.700 personel enfekte oldu. Genel olarak, sağlık çalışanları arasındaki vakaların yaklaşık % 15’i şiddetli veya kritik olarak sınıflandırıldı. Hastalık hakkında erken uyarı vermeye çalışan 34 yaşındaki Çinli bir oftalmolog olan Li Wenliang da dahil olmak üzere beşi öldü.
Sağlık Çalışanlarında Koronavirüs
Mina’nın düşüncesi göre sağlık çalışanlarının, tedavi ettikleri hastalarla ilgilenirken koruyucu kıyafet giymedikleri için virüse maruz kaldıkları yönünde.
Marrazzo, hastalanıp ölen daha önce sağlıklı olan sağlık çalışanlarının oldukça endişeli olduğunu söylüyor. Çin’den gelen verilerin bu çalışanlarla ilgili tüm hikayeyi anlatmayacağından endişe duyduğunu ekleyerek, ortalama insanlardan daha çok risk altından oldukları ortada. İnsanların virüsün nerede yayıldığına dair haberleri takip etmeleri ve kendilerini olabildiğince sağlıklı tutmak için önlem almaları gerektiğini söylüyor; yeterince dinlenmek, egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek gibi…
“Ayrıca, enfeksiyona yakalanmamak için vücudunuzu sağlıklı tutmanın yollarını biliyor olmanız gerekir. Sağlıklarına önem veren; sigara içmeyen, sağlıklı beslenen ve spor yapan kişilerin bağışıklık sistemi daha güçlü oluyor. Karantinaya almaya ve bunun yayılmasını önlemeye çok fazla odaklanmak yerine – yayılacaktır – tüm çabaların en iyi şekilde hazırlanmak için neler yapabileceğimiz üzerinde olması gerekir.
Dr. Mina, 65 yaş ve üzeri kişilerin seyahat etme planlarını ertelemelerinin doğru olacağını söylüyor. Ayrıca, kendini iyi hissetmeyen bireylerin işe gitmelerinin riskli olduğunu bunun yerine yakından takip edilmesi hatta gerekiyorsa karantinaya alınması gerektiğini belirtiyor. En fazla kimin hastalığa açık olduğunu bilmek, virüsün gelmesi ve ne zaman geleceği konusunda insanların daha iyi korunmasına yardımcı olabilir.
Mina, insanların bir hastaneye veya kliniğe gitmeden enfekte olup olmadıklarını söyleyebilecekleri ve COVID-19’u daha fazla yayma riski taşıyabilecekleri, hamilelik testi gibi evde yapılan bir test olması gerektiğini söylüyor. Ayrıca, ABD’nin virüsün bir noktaya yayılmasını beklediği için virüsün ülke geneline yayılması için yeterince hazırlık yapmadığından endişe ettiğini de ekliyor. Yapılan çalışmayı buradan detaylı inceleyebilirsiniz.